Arabana yaptığın bakımı ilişkine de yapıyor musun???

admin

Evliliğinizde bir şeylerin yolunda gitmediğini, ilişkiniz sıradan ve rutin olduğunu, İlk günlerinizdeki
heyecanı yaşayamadığınızı mı düşünüyorsunuz? Cevabınız “Evet” ise, evliliğinizi bakıma alma
vaktiniz gelmiştir.

Evliliklerde bir süre sonra heyecan ve tutku yavaş yavaş sönmeye, eşler arasındaki ilişki rutin bir
şekilde yaşanmaya başlar. Böyle olunca da bir süre sonra eşler birbirlerinden sıkılırlar. Günlük
hayatın monotonluğu, iş-ev döngüsüne hapsolan, çoğunlukla evde birkaç saat bir araya gelen
çiftler birbirlerine ve ilişkilerine ilk zamanlarda gösterdikleri ilgi ve özeni göstermez olurlar.
Evliliklerinde şehvet ve aşkın yerini alışkanlıklar alır. Bunun sonucunda da iletişimden cinselliğe
kadar hemen her konuda sorunlar kaçınılmaz olarak başlar. Bu sorunlar zamanla evliliği yıpratır,
ve hatta sona erdirebilir. Boşanma oranlarının hızla arttığı ülkemizde, pek çok evlilik aynı riskle
karşı karşıya malesef. Çiftlerin monotonlaşan ve tutkusunu kaybeden evliliklerine yapacakları
bakımla ailelerini yıkılmaktan kurtarabilirler. Bu mümkün. Evlilik çiftlerin birlikte yol aldıkları bir
arabaya benzer, arabanın yolda bırakmaması için belli periyodlarla bakım yapılması gerekir, aynı
bakım evliliklere de yapılmalı.

Son zamanlarda uzun süreli evliliklerin sonucunda aldatma vakalarıyla terapiye gelen çiftlerin
sayısı malesef artmakta. Aldatma, evlilik yolculuğundaki bir yol kazası olduğunu söyleyebiliriz.
Çiftlerin evlilik yolculuğuna ilk çıktıkları zaman duydukları heyecanı, gösterdikleri özeni ve ilgiyi,
yolculuğun devamında koruyamamaları olağan bir durum, evliliğin de araba gibi zaman içinde
yıpranması doğal bir süreç, arabanın kullanım ömrünü uzatmak ve olası yol kazalarını önlemek
için yapılan bakımlara gösterilen dikkat ve hassasiyetin, evliliğin ömrünü uzatmak ve evlilik
yolculuğundaki yol kazaları olan aldatma sorunu ile karşılaşmamak için de gösterilmesi gerekir.
Arabanın sorunsuz gitmesi için yapılması gereken bakımlar dışında, keyif ve konfor için müzik
sistemi, koltuklar, jantlar gibi aksesuarlarda iyileştirmeler yapılıyor, evliliğe de heyecan, ilgi ve
şehvet katacak değişiklikler yapılması önemli ve gerekli.

Kadın ve erkek kendini hayatın düz ve sıkıcı yoluna kaptırınca, eskiden bir dakika olsun görmek
için yanıp tutuştuğu partnerinin zaman içinde her gün işe giderken yanından geçtiği bir manzara
kadar sıradanlaşıyor, öncelikle evlilikteki tutkuyu ve şehveti yeniden alevlendirmek gerek. Kadının
temel ihtiyacı arzu edilmek, erkeğin temel arzusu ihtiyaç duyulmaktır. Ama bu ihtiyaçtan
kastımız evin bozulan muslukları ya da atılması gereken bir poşet dolusu çöp değil. Şehvetten
bahsediyorum. Evliliklerimize şehveti sokmalıyız. Çünkü kadın-erkek ilişkisinin öncelikli ihtiyacı
şehvettir ama bize şehvetin kötü, ayıp, yanlış olduğu ve evlilik kurumunun kutsallığına uygun
olmadığı öğretilmiştir. Ancak gerçek tam tersidir, çünkü evlilikte şehvet biterse, aşk biter, arzu
biter, ilgi biter. Bunların olmadığı bir evlilik ise sadece bir ev arkadaşlığından ibarettir.

Ava giderken avlanmak da var, av ve avcı yer değiştirebilir.İşte tam bu noktada aşk oyunları
devreye girmeli. Aşk oyunları, aslında bir av ve avcı hikâyesidir, hayal gücüyle sınırlı fantezilerdir.
Kadınlar genelde avdır, erkekler ise avcı. Avcıya av tutkusunun hatırlatılması gerekir. Bunun için
kadınların kendilerine doğuştan verilen özelliklerini, tıpkı ilk av günündeki tazeliğinde yeniden
sahneye koyması şart. Flört döneminizi aklınıza getirin. Kadının av gibi yaklaşıp kaçtığı erkeğin
de bir avcı gibi tutkuyla kadını kovaladığı günleri… İşte kadını kadın gibi, erkeği de erkek gibi
hissettiren, şehvetin katalizör gibi devreye girdiği rollerdir bunlar… Ve işte bu roller, evliliği

rutinden kurtarıp canlandırmak, aşk oyunları oynayarak şehveti yeniden eve çağırmak için
yapılacak, evliliğin bakımında kullanılacak en önemli araçlardır.
Evliliğin bakıma alınmasında kadınların erkeklere göre daha fazla seçenekleri var. Kadınların dış
görünüşlerindeki değişimler, saç rengi, stili değiştirilen bir makyaj, kıyafetlerdeki bir iki küçük
değişim erkekler tarafından hemen fark edilir. Erkekler görmek ister, kadınlar duymak. Bütün
yakın ilişkilerin olmazsa olmaz prensibi budur. Kadınlar dış görünümlerinde istedikleri gibi
oynayarak eşinin ilgisini çekebilir. Erkek ise kadınını geri kazanmak istiyorsa ve onun istediği gibi
kendisine şehveti hatırlatmasını istiyorsa öncelikle flört günlerindeki nazik ve romantik adama
dönmeli. Bunu kendi başlarına başaramayan çiftler ilişkilerindeki tutkuyu ve romantizmi arttırmak
için bir evlilik terapistine başvurabilir. Çünkü evlilik terapisi sadece mutsuz ve çatışmalı çiftlerin
başvurduğu bir çalışma değildir, mutlu bir yaşam için evliliğe bakım yapılması ve yeniden eski
heyecanların geri getirilebilmesi için de çiftlere yardımcı olur.
Ve gelelim evlilikte özbakımın önemine
Aile danışmanlığı perspektifinde
işi ele aldığımızda çiftleri birbirine bağlayan şeylerin, uzun vadede çatışmalar ve çatırdamalar
çıktığı zaman, çiftleri birbirinden ayıran şeylere dönüştüğünü görebiliyoruz. Estetikle, güzel
ahlakla, çekicilikle ve cazibe ile başlayan evlilik bir şeylerin, yani bu gibi konuların askıya
alınmasıyla zamanla sararıp solmasıyla çiftleri birbirinden ayıran detaylara dönüşmüş olabiliyor.
Nefis ve egonun cazibeden, güzellikten ve estetikten hoşlandığını varsayalım ki çok büyük bir
gerçeklik de böyle.. Bu durumda çiftlerin birbirlerine bakması gereken ve bağlanması gereken
kanal da merhamet ekseninden ziyade şehvet ekseni olmalı. Dolayısıyla eşlerin bütün yaşam
döngülerinde, evliliğin başından ömürlerinin sonuna kadar geçirdikleri bütün evrelerde estetik ve
cazibenin ön planda kalması gerektiği gerçeği ile karşılaşırız.

Değişen şartlar, zevkler ve koşullarla beraber kişinin kendisine verdiği değer, kendisine duyduğu
saygı onun kendisine bakım göstermesini sağlar. Elbette bu durum kişinin partnerine duyduğu
saygı ve sevgiyi de beraberinde getirecektir.
Genelde bakımlı olmak ve aile denilince kadın ön plana çıkıyor. Oysa bakımlı olmak hususunda
erkeğin de hassasiyet göstermesi beklenmeli.
Eşler arasında estetik tek taraflı düşünülmemeli. Cazibenin ve güzelliğin sadece kadınsal bir
meseleden ibaret olmadığını bilerek erkeklerin dünyasında da kadının gözünden güzel, cazibeli
ve estetik gözükmenin önemli olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Erkeklerin bu konuya dikkatle
bakması, bu konuyu önemsemesi ve buna hayatlarında yer açması çiftlerin birbirine daha uzun
süre bağlı kalmasını destekleyecektir. Şunu unutmamamız gerekiyor: Estetik; kişiye göre değişse
de genel anlamıyla bakım, huzur, güzellik, muntazamlık ve uyumluluğu kapsar. Yani bir erkek,
evde eşinin onu günlük iş kıyafetiyle, üzerine yemek kokusu sinmiş bir kıyafetle karşılamasını
istemeyecektir. Aynı şekilde bir kadın da hafta sonu eşini evde bütün gün salaş bir pijamayla
görmek istemeyecektir. “Nasıl olsa evdeyim. Bakımı erteleyebilirim. Tıraşım, dişlerim, bedensel
temizliğim, giyimsel uyumum olmasa da olur.” diye düşünmek yerine her şekilde yanındaki
kişiyle uzun vadede şehvet duygusunun alışverişini desteklemek için estetiği ön plana çıkarmak
daha uygun olacaktır ve bu konuda, bu alanda beslenen çiftler diğer birçok alanda da birbirlerini
besleyip birçok alanda da birbirlerine özen gösterirler.
Evliliğinize gerekli bakımı yapmanız dileğiyle…

Yorum yapın